26 Mart 2010 Cuma

Uluslararası Tiyatro Enstitüsü Dünya Tiyatro Günü Bildirisi 27 Mart 2006


İngilizceden çeviren: Adnan ÇEVİK, acevik@comu.edu.tr

BİR UMUT IŞIĞI

Her gün bir Dünya Tiyatro Günü sayılmalıdır, çünkü geçen 20 yüzyıl boyunca tiyatro ateşi hiç durmadan dünyanın çeşitli yerlerinde ısrarla yanmıştır.
Tiyatro, özellikle sinema, televizyon ve şimdi sayısal medyanın gelişmesiyle sürekli yok olma tehdidi altında olmuştur. Teknoloji sahneyi istila etmiş ve insan boyutunu imha etmiştir. Ve uçuşan repliklerin yerini bir çeşit hareketli resmin aldığı naylon bir tiyatro yaratmak için çaba
harcanmıştır. Oyunlar yalnızca kuklalar ve oyuncak bebekler kullanılarak katmerli ışık etkisiyle ambalajlanıp, diyalogsuz, ışıksız veya oyuncusuz sahnelenmiştir.
Teknoloji, tiyatroyu bir havai fişek gösterisine veya panayır eğlencesine dönüştürmeye çalışmıştır.
Şimdi oyuncuların seyirci karşısına geri dönüşüne şahit oluyoruz.
Bugün, repliklerin sahneye geri geldiğini görüyoruz.
Tiyatro artık kitle iletişimini reddetti ve kendine özgü sınırlarını kabul etti; iki varlık birbirleriyle yüzleşir, hassasiyetleri, duyguları, hayalleri ve umutları aktarır. Sahne sanatı tartışmayı alevlendirecek fikirleri konu etmeyi terk ediyor.
Tiyatro hareketlendirir, aydınlatır, endişelendirir, rahatsız eder, ruhu yüceltir, ifşa eder, kışkırtır ve gelenekleri ihlal eder. O, toplumla paylaşılan bir sohbettir. Tiyatro, boşluğa, gölgelere ve suskunluğa, replikleri uçuşturmak, hareketlendirmek, aydınlatmak ve hayatı galeyana getirmek için karşı duran ilk sanattır.
Tiyatro, yaratıldıkça kendini yok eden yaşayan bir varlıktır, fakat hep küllerinden yeniden doğar. O, bütün insanların bir şeyler aldığı ve verdiği böylece biçim değiştirdikleri sihirli bir iletişimdir.
Tiyatro insanoğlunun varoluş acısını yansıtır ve insanın durumuna açıklık
getirir. Tiyatroda, yaratıcılar değil oyunun geçtiği dönemin toplumu
konuşur.
Tiyatroyu keşfetmeyi ve ondan hoşlanmayı engelleyen çocuklukta sanat eğitimi eksikliği, dünyada kol gezip seyirciyi uzakta tutan yoksulluk ve desteklemesi gerekirken, ona karşı kayıtsız kalan ve onu göz ardı eden hükümetler tiyatronun aleni düşmanlarıdır.
Bir zamanlar sahnede tanrılar ve insanlar birbirleriyle konuşurdu, fakat şimdi öteki insanlarla konuşuyorlar. Bu nedenle, tiyatro yaşamdan daha büyük ve iyi olmalıdır. Tiyatro, çılgın bir dünyada bilgelik sözünün değerine inanma eylemidir. Tiyatro, kendi kaderinden sorumlu
insanoğluna inancın gösterisidir.
Bize ne olduğunu anlamak, hepimizi çevreleyen acı ve ıstırabı nakletmek ve hatta günlük yaşamımızın kargaşası ve kâbusunda anlık bir umut ışığı yakalamak için tiyatroyu deneyimlemek zorundayız.
Çok yaşayın tiyatro töreninin kutsal katılımcıları! Çok yaşa tiyatro!

Víctor Hugo Rascón Banda

--------------------------------------------------------------------------------

Víctor Hugo Rascón Banda Kimdir?
1948 yılında Meksiko'nun kuzeyinde Chihuahua sıradağlarında bir maden kasabası olan Uruáchic'da doğdu. Aile geleneğini izleyerek kendini madencilik işine adaması gerekiyordu, fakat hayatı farklı biçimde gelişti. Kendi ifadesine göre, "Annem verdiği isimle yazar olmaya mahkûm etmişti ve yaşadığım çocukluk nedeniyle tek yol yazar olmaktı." Ailesinin evi aynı zamanda duruşma salonuydu, böylece çocukluğundan itibaren büyük babası olan yargıcın karşısında yapılan itirafları dinledi. Suçlanan ruhların tüm çıplaklığıyla ortaya çıktığı bu evren Victor Hugo'nun kaçamayacağı kadar etkiliydi ve başarılı bir avukat olmakla kalmadı, ayrıca daha önemlisi Meksika oyun yazarlığının önde gelen (temsilcilerinden oldu.) Genç yaşta öğrenimine devam etmek için yaşadığı küçük kasabadan ayrıldı. O zamandan beri yabancısı olmadığı hikayelerden ve karakterlerden beslenmek, Rarámuri bilgeliğinden kana kana içmek, kasabasına gelen Alman, Fransız ve İspanyollardan ilham almak, Kuzey Meksiko rüzgarlarının taşıdığı direniş örnekleriyle karşılaşmak için gerçek veya metaforik anlamda kasabasına sıkça geri dönmüştür.
...
Yazmış olduğu toplam 50 oyunu, insanın karmaşıklığını ve sosyal çevresiyle ilişkilerini örnekleyen geniş bir yelpaze oluşturur. Victor Hugo'ya göre yaratıcının (oyun yazarının) ağzından konuşan gerçekte ait olduğu çağın toplumudur.
...
Victor Hugo, genç insanların yaratıcılığını cesaretlendiren verimli bir öğretmen, Meksiko Yazarları Genel Birliği Başkanı olarak sürekli yazarların hakları için sava ş an bir yazardır. Tiyatro çevreleri Rascón Banda'yı oyunları ve aynı zamanda ülkesinin kültürel yaşamına önemli katılımı nedeniyle en önde gelen üyelerinden biri olarak tanımlar